Skip to main content

Su kıtlığı küresel bir sorundur, ancak Arap dünyasındaki su zorlukları özellikle aşırıdır. Ürdün, dünyanın en az su sıkıntısı çeken ikinci ülkesidir ve küresel ve bölgeye özgü sorunların bolluğuna uyum sağlamada büyük zorluklarla karşı karşıyadır.

Aşağıda, Ürdün’ün özel su zorlukları hakkındaki düşüncelerimi paylaşıyorum ve olası çözümleri değerlendiriyorum.

Dünyanın en az su kıtlığı çeken bölgesi olan Arap bölgesi, sel ve kuraklık da dahil olmak üzere iklim aşırılıklarıyla birlikte artan su talepleriyle başa çıkma konusunda büyük zorluklarla karşı karşıya. Bu zorluklar bir araya geldiğinde, su hizmetleri ve su kurumları üzerinde büyük baskı oluşturuyor.

Bugün, Arap bölgesi, su ile ilgili sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin neredeyse tamamına ulaşma yolunda ilerlememektedir. Dünyanın en az su kıtlığı çeken ikinci ülkesi olan Ürdün, iklim değişikliğine uyum sağlamak ve su arzı ile talebi arasındaki boşluğu azaltmak için de büyük zorluklarla karşı karşıya.

Ürdün’deki su güvenliğini anlamak için dört ana sütuna bakmamız gerekir:

1. İçme suyu ve insan ihtiyaçları

Ürdün’de su mevcudiyeti düşüktür ve su kaynaklarını çeşitlendirmemiz gerekir. Tüketim de oldukça düşük olmasına rağmen, eski altyapı nedeniyle ağlardaki yüksek sızıntı seviyelerinden kaynaklanan çok fazla atık var.

Sanitasyona erişimi artırmaya da ihtiyaç vardır. Bölgedeki su kalitesini göz önünde bulundurduğumuzda, en önemli sorunlardan biri, Ürdün’deki insanların haftada sadece bir veya iki kez su aldığı anlamına gelen aralıklı su kaynağının doğasından kaynaklanmaktadır.

2. İklim değişikliği ve su ile ilgili tehlikeler

Ürdün, sel ve kuraklık gibi birçok aşırı iklim tarafından vuruluyor. Özellikle Madaba, birçok insanın ölümüne yol açan aşırı sellerden etkilenirken, Amman da sular altında kaldı. Ürdün’de dayanıklılığın arttırılması, bu olayların tekrar meydana gelmesini önlemek için bir önceliktir.

3. Ekosistem

Önemli bir sorun, atık sulardan kaynaklanan kirliliğin durumudur. Suya ve atık suya, güvenilmesi gereken yeni kullanılmayan kaynaklar olarak baktığımızda, halkın sağlığını ve güvenliğini sağlamak için bunların nasıl düzgün bir şekilde arıtılacağını da düşünmemiz gerekir.

4. Sosyo-ekonomik

Ürdün’deki büyük bir sorun, su hırsızlığından kaynaklanan ticari kayıpların yanı sıra bölgedeki birçok yasadışı su kullanımıdır. Bu, Ürdün’ün su sektörünü, su sektöründeki talebi karşılamak için finansal yetenek açısından etkilemektedir.

Son olarak bir diğer önemli konu da su sektörüne yönelik düşük bütçedir. Su tarifeleri, işletme ve bakım maliyetlerini karşılayacak şekilde yeniden tasarlanmalıdır.

Ürdün’ün su güvenliği sorunlarının çözümleri nelerdir?

Uygulanabilir çözümlere bakarken, kentsel su güvenliğinin dört ayağını da göz önünde bulundurmak çok önemlidir. Ürdün’de halihazırda alınmış olan önlemleri ve önümüzdeki zorlukları göz önünde bulundurarak, atık suyun kullanılmayan bir kaynak olarak yeniden kullanımı üzerinde çalışmak ve sistemi doğrusal bir kullanım ve bertaraf sisteminden döngüsel bir ekonomi modeline kaydırmak en iyi seçeneklerdir.

Atık suyu yeniden kullandıkları ve tekrar su sistemlerine koydukları Samra arıtma tesisinden harika bir örneğimiz var. Bu, arz ve talep arasındaki boşluğu kapatmak için su sektörü için çok önemlidir.

Yüksek gelir getirmeyen su seviyeleri söz konusu olduğunda, yasadışı su bağlantıları sorununu ele almamız gerekiyor. Bu da hem fiziksel hem de ticari kayıpları azaltmamızı sağlayacak.

Su kıtlığı konusunda halkın bilinçlendirilmesi de tüketimi azaltmak için denememiz gereken bir araçtır. Su kıtlığı çeken bir ülke olmamıza rağmen, enerji güvenliğiyle bağlantılı yüksek su ve gıda tüketimi söz konusu olduğunda hala zorluklarla karşı karşıyayız.

Genel olarak, dört sütunu göz önünde bulundurmak ve Ürdün’ün benzersiz su güvenliği zorluklarının üstesinden gelebilecek uyumlu bir politika uygulamak çok önemlidir.

Qatium Uzmanları

Hassan Aboelnga , Orta Doğu Su Forumu’nun Başkan Yardımcısıdır ve Qatium’u birlikte oluşturduğumuz birçok uzmandan biridir.